Burun Gerisine Akıntı / Prof.Dr.Selçuk Onart

Geniz akıntısı, burun gerisine ve boğaza fark edilen miktarda ve değişik kıvamda vücut salgısının akmasıdır. Normal olarak, burnun ve sinüslerin içini kaplayan salgı bezleri günde 250-500 ml. salgı üretmektedir. Bu salgı mukoza yüzeyindeki mikroskopla görülebilen hareketli küçük kıllar vasıtasıyla geriye doğru hareket eder. Daha sonra bu bilinçsiz olarak farkına varmadan yutulur. Bu salgı zarları ıslatır, havayı nemlendirir, nefesle alınan yabancı maddeleri tutar ve temizler, enfeksiyonlara karşı savaşır. Bu salgının üretilmesi ve temizlenmesi; sinirler, kan damarları, salgı bezleri, hormonlar ve küçük kıllar arasındaki ilişkiye bağlıdır.
Artmış ince ve temiz salgı soğuk algınlığı, grip (üst solunum yolu viral enfeksiyonu), allerji, soğuk hava, parlak ışık, bazı besinler ve baharatlar, gebelik ve hormonal değişiklikler, doğum kontrol hapları ve bazı tansiyon ilaçlarının da içinde olduğu ilaçlar ve burun içi kemik eğriliği gibi durumlarda görülür. Vazomotor rinit, allerjik olmayan aşırı salgılı ve tıkalı burun şikayeti yapan durumlardır. Artmış kalın salgı sıklıkla kış aylarında nemlendirme yapılmadan ıslatılan, nemin düştüğü ev ve binalarda görülür. Bunun yanında sinüs ve burun enfeksiyonlarında ve kümes hayvanlarının ürünlerine karşı oluşan allerjilerde de görülmektedir. Eğer soğuk algınlığındaki salgı zaman içinde kalınlaşıp sarı, yeşil renk almaya başlıyorsa muhtemelen bakterilerin yol açtığı bir enfeksiyon gelişmektedir. Bunun yanında; çocuklarda burna kaçmış yabancı cismin belirtisi de olabilir (fasulye, bezelye, bir parça kağıt, oyuncağın bir parçası vb).
Salgının azalması aşağıdaki nedenlerden birinden dolayı olabilir:
1.Uzun süre çevreye ait irrite edicilere maruz kalmak, burnu kurutup zarların zarar görmesine neden olabilir (sigara dumanı, endüstriyel dumanlar, araba dumanları). Salgı azaldığında normalden daha kalındır ve yanlış olarak artmış hissi verir.
2. Yapısal bozukluklar (burun septumu eğrilikleri) hava akımını değiştirerek burun zarlarının kurumasına neden olur (yapısal bozukluğa bağlı olarak salgıyı arttırır veya azaltır).
3. Mukus zarları yaşla büzüşür ve kurur. Bu normalden daha az ve kalın salgı yapılmasına ve kişinin geniz akıntısı hissine kapılmasına yol açar.
4. Diğer az rastlanan nedenler de zarlarda değişiklik yaparak bu hisse neden olurlar.
Bunların haricinde mide asit salgısının yemek borusu ve yutak bölgesine kaçması sonucuda geniz akıntısı hissi oluşabilir.
Tedavi
Tedaviye başlamadan önce mutlaka teşhis konulmalıdır. Bu detaylı bir kulak, burun, boğaz muayenesi ve muhtemel bazı labaratuar, endoskopik ve röntgen çalışmalarını içermektedir.
Bakteriyel enfeksiyonlar antibiyotiklerle tedavi edilir, ancak bunlar geçici bir iyileşme sağlar. Kronik sinüzitte kapalı sinüzlerin ağzını açmak için yapılacak cerrahi bir müdahaleye ihtiyaç vardır.
Allerji, sebebi ortadan kaldırmakla kontrol edilebilir. Antihistaminikler ve dekonjestanlar, kromolin ve steroid burun spreyleri, diğer şekillerdeki steroidler ve hiposensitizasyon (aşı tedavisi) tedavi için kullanılabilir. Ancak bazı histaminikler kurumaya neden olup salgıyı daha da kalınlaştırırlar.
Gastroözofageal reflü yatağın baş tarafını 12-15 cm kaldırmak, gece geç saatte yenilen aperatifleri kaldırmak, alkol ve kafeini kesmek yoluyla tedavi edilir. Anti asit veya mide asit üretimini durduran ilaçlar yazılabilir. Diğer teşhis metodları uygulanmadan önce denemek amacıyla tedavi uygulanabilir.
Yapısal bozukluklar cerrahi olarak düzeltmeyi gerektirir. Septum deviasyonu sinüslerin normal olarak boşalmasını engeller ve kronik sinüzite neden olur. Septumdaki bir çıkıntı irritasyona ve anormal salgıya neden olur. Septumdaki bir delik kabuk bağlamaya neden olur. Genişlemiş ve şekli bozulmuş konkalar (burnun yan duvarlarından çıkan ve hava akımını ayarlayan ve nemlendiren yapılar) veya polipler (enfeksiyon, allerji veya irritasyon sonucunda oluşan büyümeler) de aynı şikayetlere yol açabilir.
Bazı durumlarda özel bir neden bulunamaz. Düzeltilebilecek bir hastalık yoksa tedavi daha kolay akabilmesi için salgının inceltilmesi yönünde olur. Bu daha ziyade sıvı alımı yetersiz olan yaşlı kişiler için geçerlidir. Bu hastalar günde en az sekiz bardak su içmeliler, kafeini bırakmalılar ve eğer uygunsa idrar söktürücü kullanmalıdırlar. Salgıyı inceltecek guaifenesin veya organik iyot kullanılabilir. Guaifenesin çok nadir olarak yan etki gösterir. Nadir olarak organik iyot kullanıldığında tükrük bezlerinde şişme veya vücutta döküntü gelişirse ilaç kesilmelidir.
Burnun su ile yıkanmasında kalın ve azalmış salgının düzeltilmesine yardımcı olur. Bu burun için yapılmış özel bir duşla günde iki ile altı defa arasında uygulanabilir. Sıcak suyun içine yemek sodası veya tuz ilave edilerek bu sıvı yapılabilir. Son olarak da reçete gerektirmeyen basit tuzlu çözeltiler burnu nemlendirmek için kullanılır.

Our Facebook Page

https://www.facebook.com/selcuk.onart